Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı'nda yenilince ülkemiz düşmanlar tarafından işgal edildi.
İtilaf devletleri (İngilizler, Fransızlar, Yunanlılar, İtalyanlar, Ermeniler) adı verilen bu ülkeler yurdumuzda özgürce yaşama hakkını elimizden almak istiyor ve esareti kabul etmemizi bekliyorlardı.
Milletimiz Uzun süren savaşlardan dolayı yorgun ve fakirdi. Ancak düşman vatanımız için bu imkânsızlıkları aşabileceğimizi bilmiyordu.
Düşmanlar yurdumuzu işgal etmeye başlayınca milletimiz harekete geçti. Düşmana ilk kurşunu İzmir’de Hasan Tahsin adındaki gazeteci attı ve şehit edildi.
Milletimiz düşmana karşı Kuva-yı Milliye (milli kuvvetler) adında birlikler oluşturdu. Bu birlikler imkânsızlıklara rağmen kahramanca mücadele ettiler. Ancak düşmanı yenebilmemiz için milletin gücünü birleştirmesi gerekiyordu. Bunu gerçekleştirmek için Mustafa Kemal harekete geçti. Mustafa Kemal savaşlardaki başarılarıyla tanınan büyük bir komutandı. İstanbul’da arkadaşlarıyla hazırladığı mücadele planını uygulamak için 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı.
Mustafa Kemal ve arkadaşları Havza’ya ve ardından Amasya’ya geçti. Buralarda genelgeler yayınladılar. Erzurum ve Sivas’ta kongreler düzenlediler. Halkı birlik içinde mücadele etmeye çağırdılar. Bu kongrelerde Mustafa Kemal seçilerek Milli mücadelenin lideri haline geldi. Daha sonra Ankara’ya gelerek burada Büyük Millet Meclisi'ni kurdu. Milli mücadelede milletimiz askeri, kadını, yaşlısı, çocuğu ile büyük bir mücadele, özveri ve vatanseverlik gösterdi. Milletimiz fakir olmasına rağmen elinde avucunda ne varsa ordunun ihtiyaçları için vermekten çekinmedi. Kadınlar, yaşlılar günlerce süren yolculuklarla kağnılarla cepheye erzak ve mermi taşıdılar.